Akciğer kanseri önlenebilir!

Akciğer kanseri, tüm dünyada en sık görülen kanser türlerinin başında geliyor. Kasım ayı, akciğer kanseri konusunda farkındalık oluşturmak ve önleyici tedbirlere vurgu yapmak amacıyla tüm dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olarak ilan edildi. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Akciğer Kanseri Çalışma Grubu, farkındalık ayı kapsamında yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin alınacak tedbirlerle önlenebileceğini bir kez daha hatırlattı.

Sigara içme öyküsü olanlara uyarı

2020 yılında dünyada 2,2 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 41 bin yeni akciğer kanseri hastası tespit edildiğini belirten TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Üyesi Op. Dr. İlteriş Türk, “Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımındaki artışa bağlı olarak akciğer kanseri görülme sıklığı erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da artıyor” dedi. Tanı sonrası beklenen yaşam süresinin kısa olması nedeniyle akciğer kanserinde önleme, erken tanı ve tedavi alternatiflerinin geliştirilmesinin önemini vurgulayan Op. Dr. İlteriş Türk, tarama ve tedavi yöntemleri konusunda şu bilgileri verdi: “Hastalığın erken tanısı açısından dünyada farklı ülkelerde uygulanan çeşitli tarama programları var. Düşük doz bilgisayarlı tomografi taramalarının akciğer kanserini erken evrede tespit ederek ilişkili ölümleri yüzde 22’ye yakın oranlarda azalttığına dair çalışmalar bulunuyor. Özellikle 50-80 yaş arasında bulunan ve yılda 30 paket ya da daha uzun süre sigara içme öyküsü olan vatandaşlarımıza bu taramayı öneriyoruz.”

Elektronik sigaralara dikkat

Tütün kullanımı ile mücadelenin hastalığın önlenmesinde odaklanılması gereken esas konu olduğunu bir kez daha hatırlatan Türk, “Özellikle gençlerde son yıllarda kullanımı artan ve sigara kullanımına göre daha masum olarak lanse edilen elektronik sigara ürünlerinin tehlikelerinin farkında olmalıyız” uyarısını yaptı.

Belirtileri fark edin

Tütün ürünlerini kullanan bireylerin akciğer kanseri açısından risk taşıdığını aktaran Türk, hastalığın ayırt edici belirtilerini şöyle özetledi: “Uzun süren öksürük, kanlı balgam çıkarma, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kilo kaybı gibi belirtileri olan ya da mesleki ve çevresel kanserojenler, ailede akciğer kanseri öyküsü, radon gazı, pasif sigara içiciliği, göğüs bölgesine radyoterapi gibi diğer risk faktörlerine maruz kalan vatandaşlarımız mutlaka bir göğüs hastalıkları hekimine başvurmalı.”

Kişiye özel tedavi

“Akciğer kanserinin tedavi yöntemleri konusunda da ülkemizde ve dünyada hızlı gelişmeler var” diyen Türk, açıklamasını şöyle tamamladı: “Cerrahi tedavi, geleneksel kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarının yanında halk arasında akıllı ilaç olarak bilinen hedefe yönelik tedaviler ve bağışıklık sistemi kontrol noktaları üzerinden etki gösteren immünoterapi ile ileri evrede tanı alan hastalarda dahi yüz güldüren sonuçlar elde ediliyor. Akciğer kanserinde artık bireyselleştirilmiş tedavi önem kazandı.”

 /BÜLTEN